Osteoporoz ve korunma yolları

Kadınların menopoz döneminde yaşayabileceği sıkıntılardan en önemlisi Osteoporozdur; yani kemik kaybı...
Kemik kaybı aslında 20 yaşından sonra başlamakla birlikte, menopoz dönemine kadar çok önemli bir kayıp görülmez. Menopozdan sonra östrojenin eksilmesiyle beraber kemik yoğunluğunda azalma ve kırıklara eğilim söz konusudur. Vücudumuzda kortikal kemik ve trabeküler kemik olmak üzere iki ayrı kemik türü mevcuttur. Kortikal kemik tüm vücut kemiklerinin yüzde 80’ini oluşturur. Trabeküler kemiklerde (omurgalar ve uzun kemiklerin uç kısımları) yılda yüzde 5 ve vücudun total kemik kitlesinde ise yılda yüzde 1-1.5 oranında kayıp görülür.
Menopozdan 20 yıl sonra trabeküler kemik kitlesinde yüzde 50 ve kortikal kemiklerde yüzde 30 oranında kayıp olur. Bunun sonucunda boy kısalır ve kırıklara eğilim artar. Örneğin yapılan çalışmalarda 70 yaşındaki kadınların yüzde 25’inde sırt veya bel kemiklerinde ve 90 yaşındaki kadınların yüzde 20’sinde kalça kırığı olduğu saptanmıştır.Menopozdan sonraki erken dönemlerde kemik kaybı daha hızlı oldur ve tedaviye mümkün olduğunca erken başlamak gerekir. Hormonal tedaviyle kemik kırıkları yüzde 50 oranında azaltılabilir. Ancak bu amaçla menopoza giren kadınlara östrojen verilmesi önerilmemektedir.
Yapılan çalışmalarda; tedaviye kalsiyum eklendiğinde sırt ve bel kemiği kırıklarında yüzde 80 oranında bir azalma olduğu saptanmıştır. Ayrıca 70 yaşın üzerindeki kadınlarda ve güneşin az olduğu bölgelerde yaşayanlarda tedaviye D vitamini eklenmesi gerekiyor.
Kemik kaybının önlenmesinde yaşam şekline de dikkat etmek gerekir. Bunun en etkili yollarından birinin ise “egzersiz” dir. Menopoz dönemindeki kadınlar günde en az 2-2.5 km. yürüyüş yapması gerekir. Bu tedavinin etkinliğini artırır. Yürüyüşün yanı sıra dans, tenis ve ip atlama gibi vücuda ağırlık bindiren spor türleri de osteoporozda korunmada etkilidir. Eğer düzenli olarak yürüyüş yapılamıyorsa, haftada 3-4 gün, 30 dakika bu tür egzersizleri yapmakta fayda vardır.
Osteoporozdan korunmada diğer önemli hususlar şunlardır;
- Alkol ve sigara kullanımından kaçınmak gerekir. Çünkü özellikle sigara kullanımı kemik kaybını artırır.
- Yeterli miktarda kalsiyum alımına dikkat edin. Süt ve süt ürünlerinin yanı sıra yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, fındık, badem, kuru incir en iyi kalsiyum kaynaklarını oluşturur.
- Osteoporoz açısından risk grubunda yer alıyorsanız, D vitamini ile birlikte 1200–1500 mg/gün kalsiyum takviyesi yapmanız da uygun olacaktır. Tabii doktorunuza danışarak!
- Protein kemikler için büyük önem taşıyor, bu nedenle yeterli miktarda almanız çok önemlidir. Ancak yüksek proteinli diyetlerden de kaçının. Çünkü fazla miktarda protein tüketmek kemiklerde güç kaybına yol açıyor.
- Günde 6 gramdan fazla tuz tüketmeyin. Aşırı tuz vücutta kalsiyum kaybına, dolayısıyla kemik kaybına neden oluyor.
- Kafein kalsiyum emilimini azaltarak kemik kaybına yol açıyor. Bu yüzden günde 3 bardaktan fazla kahve ile çay içmeyin. Ayrıca kolalı içeceklerden de kaçının.
- İdeal kiloda kalın. Aşırı zayıf olmak östrojen seviyesinde de azalmaya neden olarak osteoporozu tetikliyor.
- Bol bol sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin.
Sağlıklı günler...